Milli triatlet Esra Nur Gökçek, Afrika Kupası’nda sprint mesafede birincilik elde ederek, dünya sıralamasındaki yerini 350’ncilikten 165’inciliğe çıkardı. Türkiye’de kadın sporcu olmaktan gurur duyduğunu belirten triatlet, “Ülkemizde ne yazık ki hala hayallerinin peşinde koşamayan ve istemediği hayatları yaşamak zorunda kalan kadınlarımız var. Kadınları cesaretlendirmeye ve destek olmaya çalışıyorum. İstedikten sonra her şeyi başarabiliriz” diyor.
Triatlona ilk olarak nasıl merak saldınız?
Triatlon sporuyla ilgilenen arkadaşlarım vardı. Onları gördükçe ben de motive olup yapmak istiyordum. İnsanlar yıllarca sadece yüzdüğüm için koşamayacağımı düşünüyorlardı. Ancak atletik fiziksel özelliklere sahip olduğum için koşuya da çok çabuk adapte oldum. Keyif almak ve mutlu olmak için yapıyordum bu sporu. Ve bu beni motive etmeye yetiyordu.
Bu spora ilk olarak yüzmeyle başlamanın avantajları oldu mu?
Yüzme sporunun altyapısı çok önemlidir. Tabii ki her yaşta yüzme öğrenilir ve geliştirilir. Ancak üst düzey müsabakalarda yarışabilmek için en küçük yaşta yüzmeye başlamak gerekiyor. Triatlonda yüzme çok önemli. Yarışa yüzme etabı ile başlıyoruz. İyi bir grubun içinde yer alabilmek için iyi ve hızlı yüzmek önem taşıyor. Ben de uluslararası müsabakalarda bunun avantajını yaşıyorum elbette.
Peki neden tek bir branş yerine birden çok uzmanlık gerektiren bir spor tercih ettiniz?
Yıllarca sadece tek bir branş olan yüzmeyle uğraştım. 18 yaşımdan sonra triatlona başlamak istedim. Triatlon 3 farklı branşı barındırıyor ama aslında başlı başına tek bir dal sayılır. Çünkü 3 branşın birbiriyle koordineli ilerlemesi çok önemli.“Bu ülkede kadın sporcu olmaktan gurur duyuyorum ve çok mutluyum. Kadınları cesaretlendirmeye ve destek olmaya çalışıyorum” Nasıl bir çalışma disiplininiz var?Oldukça yoğun. Haftanın 7 günü antrenman yapıyorum. Dinlenme günlerimde bile aktif dinlenme yapıyorum.
Triatlonda başarı ne gibi kriterler gerektiriyor?
Mental olarak güçlü olmak, istikrarlı çalışmak ve bu sporu keyif alarak yapmak gerekiyor.
Türkiye’de triatlon sporunun yeterince anlaşıldığını düşünüyor musunuz?
Triatlon ülkemizde son 4 yılda çok güzel bir ivme kazandı. Bilinirliği ve sporcu sayısı arttı. Tabii ki dünyada bu alanda daha çok geriyiz ama 10 yıl sonra bizim ülkemizde de bu spor popüler bir branş haline gelecek. Buna inancım tam. Federasyonumuzun da sporumuzu tanıtmak ve yaygınlaştırmak için çok güzel çalışmaları var.
Türkiye’de bir kadın sporcu olmak desek...
Ben bu ülkede kadın sporcu olmakta gurur duyuyorum ve çok mutluyum. Ülkemizde ne yazık ki hala hayallerinin peşinde koşamayan ve istemediği hayatları yaşamak zorunda kalan kadınlarımız var. Ben örnek bir insan olmaya çalışıyorum. Kadınları cesaretlendirmeye ve destek olmaya çalışıyorum. İstedikten sonra her şeyi başarabiliriz.
En son Afrika Kupası’nda sprint mesafede birincilik elde ederek, dünya sıralamasındaki yerinizi 350’ncilikten 165’inciliğe çıkardınız. Nasıl bir yarış deneyimiydi?
Bu tek bir yarışla olmadı aslında. Önce Rabat’ta sonra da Tunus’ta yarıştım. Oradan da puanlar topladım. En son girdiğim Afrika Kupası’ndan da 1. olarak aldığım puanla sıralamamı çok güzel bir yere taşıdım. Sene başında 350 iken şimdi 160. sıradayım. Hedefim yıl sonuna kadar ilk 100’de olmak.
Bu yarış aynı zamanda Tokyo 2020 Olimpiyat kotası için bir adımdı. Tokyo Olimpiyatları ile ilgili hazırlıklarınız nasıl gidiyor?
Şimdi daha çok çalışmam gerekiyor. Önümde 1 yıldan az bir süre var ve daha birçok yarışa gidip puan toplamam gerekiyor. Çok stresli ve yoğun bir dönem olmasına rağmen hedefim doğrultusunda ilerlemek bana mutluluk veriyor.