Marmaris’te triatlon sezonunun ilk yarışı olan Marmaris Duatlonu’nda Türkiye Triatlon Federasyonu Başkanı Bayram Yalçınkaya ile bir araya gelip organizasyon ve triatlon üzerine bir sohbet gerçekleştirdik.
Öncelikle Marmaris Duatlonu’nun sizin adınıza nasıl geçtiğini öğrenmek istiyoruz. Organizasyonla ilgili görüşlerinizi alabilir miyiz?
Bizim için zor bir organizasyondu aslında. Bu seneki ilk organizasyonumuz ama çok önemsediğimiz bir organizasyonumuzdu. Şöyle zorlandık; yerel seçimlerden dolayı yerel yönetimin belirsiz durumları vardı. Destek verip veremeyecekleri belli değildi. Onlar da çok yoğun program içerisindeler. ilk yarış olması sebebiyle bunu çok önemsedik, güzel bir organizasyon oldu. Katılım güzel, herkes her şeyden memnundu. Sadece bir kazamız oldu o da bisiklette tekerleri birbirine girmiş sporcuların düşmesiydi. Sağ olsun arkadaşlarımız hastanede sporcumuzun herşeyiyle ilgilendiler hastanede. Sabah 08.00’den 18.30’a kadar devam etti yarışlar. Gelen sporcular memnun, yerel yönetim memnun, Spor İl Müdürlüğü ve kaymakamımız da sağ olsun destek verdiler. Ama onlar artık burada bir triatlon yarışı olmasını istiyorlar önümüzdeki sene.
Sizin planlarınız içinde mi Marmaris Triatlonu?
Açıkçası biz organizasyon sayımızı çok artırmamak ve kurumsallığı oturtmak istiyoruz. Mümkünse her sene aynı yarışları aynı tarihlerde ve yerlerde yapmayı istiyoruz. Bu sene yapacağımız yarışları seneye de aynı yerlerde yapmayı planlıyoruz. Fakat Marmaris özel, biz daha önce burada triatlon yaptık. Yerel seçimler bittikten sonra yerel yönetimle oturup görüşeceğiz. Seneye burada nisanda bir triatlon yapabiliriz. Bu sene çok güzel organizasyonlarımız var, yeni olanlar var. Yeni konseptlerimiz var, yaş grupları için iki tane draftsız olimpik triatlon koyduk. Gelibolu’yu Ironman’i yapan ekiple yapacağız bu sene. Yine Hestourex’i aynı ekiple yapacağız. Yarışma kalitemizi artırıp insanların burada hem tatil havasında bir organizasyon yaşamasını hem de rekabet içerisinde güzel bir ortamda bulunmalarını istiyoruz. Camiamız kaliteli bir camia, elit insanlardan oluşuyor. Onlara yakışır bir organizasyon olması için elimizden geleni yapıyoruz.
Sporcuları nasıl bir sezon bekliyor? Hem yeni başlayanları hem de takip etmek isteyenleri bilgilendirelim.
Biz takvimimizi aralık sonunda ilan ettik. Geçmişte hep ilan edilen yarışlar iptal edildiği için şu anda belli bir güven problemi var. Şu yarış, bu yarış olacak mı diye bize hep mail geliyor. Kendi açımızdan şu an takvimde ilan ettiğimiz tüm yarışları yapacağız. Sadece 1-2 yerde yerel yönetimin mevcut başkanının aday olmamasından kaynaklı bazı soru işaretlerimiz var. Onlar için de yedek yerlerimiz hazır. O ilan ettiğimiz tarihlerde yarışlarımızı kesinlikle yapacağız. Hem altyapı sporcularımızın hem de milli sporcularımızın takibini düzenli olarak yapabilmek için bu sene yeni bir performans test sistemine geçtik. Bu sene içerisinde altı kez yapılacak, ilki geçen ay gerçekleşti. İkincisi bu ay(mart) sonu gerçekleştireceğiz. Milli takım seçme kriterlerini de ilan ettik. Bizim her sporcumuz dört uluslararası yarış görmüş olacak bu sene. İki tanesini yurt dışında, biz götüreceğiz, iki tanesi de yurt içinde. Ülkemize iki tane uluslararası yarış aldık. Elit ve gençler dört uluslararası yarış görmüş olacaklar. Geçen yıl bir tane görebilmişlerdi sadece, Balkan Şampiyonası’na göndermiştik. Bundan sonra bu sayı git gide artacak ki milli sporcularımızın uluslararası klasmanda puan alabilmelerini sağlayıp sıralamalarını üstlere taşıyalım. Çünkü maalesef imkanlarımız dahilinde onları geçmişte çok fazla ön plana çıkartamamışız, çok fazla yarışa gönderemememişiz ama biz onları mümkün olduğunca sistem içerisine dahil edip uluslararası alanda belli bir sıralamaya girmelerini sağlamaya çalışacağız. İlk ve en önemli hedefimiz 2022 Gençlik Oyunları. 2005-2006 doğumlulardan bir ekip oluşturacağız, sporcu seçimi yapacağız. 2020 için şu an Esra olsun diğer elit sporcularımız olsun elimizden geldiğince oraya sokabilir miyiz, olimpik sıralamaya girebilir miyiz diye uğraşıyoruz. Fakat biz 2024’te kesinlikle Olimpiyatlarda olmalıyız diye düşünüyoruz. 2022 için koyduğumuz hedefin yanında 2024 ve 2028 için ayrı hedefler koyduk. Bunlar için ekibimiz şu an çalışmalar yapıyor. Belli bir sporcu seçimi yapıp havuz oluşturduktan sonra onları hedefe yönelik 4-6 yıllık planlarla çalıştıracağız.
Şu an için 2020 Olimpiyatları olursa planlamanın ötesinde bir başarı göreceğiz ama 2024 bizim olmazsa olmazımız diye özetleyebilir miyiz?
Ben 2024’te olacağımıza inanıyorum. Gerçekçi olmak lazım. Önce Avrupa’da iş yapacaksınız. Balkanlar artık bizim için bir hedef ve ölçüt değil. Yıldızlar ve gençlerde Avrupa’da iş yapabiliyor olmamız lazım. Şu an onlarda da Avrupa’da yokuz. Önce Avrupa’da yıldız ve gençlerde iş yapıp sonrasında bunu dünya şampiyonalarına da taşıdıktan sonra Olimpiyatları hedef alabileceğiz. Bunu dört yllık bir plan çerçevesinde başarıp 2024’te kesinlikle olacağımızı düşünüyorum.
Organizasyon sırasındaki sohbetlerimizde özellikle yüzmedeki sporcuları triatlona yönlendirmek için çalışmalarınız olduğunu söylemiştiniz. Bu konuyu açabilir misiniz? Sporcu sayısını artırmak için nasıl bir çalışma yapıyorsunuz?
Az önce bahsettiğim performans testinde yüzme ve koşu testleri yapıyoruz biz. Yüzme kulüplerinin tümüne uyguluyoruz bunu. Test koşu ve yüzme içerdiği için yüzme kulüplerini de bunun içine çekmeye çalışıyoruz. Çünkü yüzmede belli bir seviyeye gelmiş, artık çok üst noktalara gidemeyecek ama koşu yeteneği de olan çocukları seçip triatlona yönlendirmek istiyoruz. Bunların içerisinden yetenekli olanları bu yıl içerisinde belirleyip sonrasında kulüpleriyle görüşeceğiz. Hiç triatlon yapmamış yüzme kulüplerini bu işin için çekip altyapısı yüzme olan kulüplerden yararlanmak istiyoruz. Şöyle bir gerçek var, iyi yüzemeyen bir triatletin uluslararası alanda başarı elde etmesi mümkün değil. Yüzmeye de küçük yaşta başlanması gerek. Koşu ve bisiklet performansını belli bir yaştan sonra yukarı taşıyabiliyorsunuz fakat yüzmeyi geliştirmeniz çok zor. O yüzden yüzme altyapısı olan kulüplerin bu işin içine biraz daha girmesi lazım. Biz de o yönde çalışma yapıyoruz. Bu sene sonuna doğru yüzme kulüplerini işin içine katarak sporcu sayımızı iki misline çıkaracağımıza inanıyoruz.
Federasyon binasında ve web sitesinde eski başkanların isimlerinin yer almaması konusundaki rahatsızlığınızı belirtmişsiniz. Duatlonda da sizden iki dönem önceki başkan Hamdi Güneş de aramızda ve Marmaris’te yarıştı.
Şimdi baktığımızda geçmiş dönemlerle ilgili bir tarihi düzenlememiz yok. Bir önceki başkandan hiç bahsedilmiyor, ondan öncesinden bahsedilmiyor... Bu insanlar camiaya iyi ya da kötü bir şekilde hizmet ettiler, onun değerlendirmesini zaten genel kurul yapıyor. Ben Marmaris’te yarıştığı için Hamdi Bey’e teşekkür ederim, sağ olsun yarışlarımıza katılıyor. Tüm başkanların bu işin içinde olmasını, bir birliktelik oluşturmasını, kırgınlıkların ve kavgaların bitmesini istediğimi, camiaya kim katkı verirse onu el üstünde tutacağımızı hep söylüyorum. Ben talimat verdim arkadaşlarıma, genel sekreterimize de ilettim, federasyonun içinde tüm eski başkanlarımızın resimleri olsun dedim. Web sayfamızda tüm eski başkanlarımızdan bahsetmeliyiz. Biz geçmişi silerek geleceğe gidemeyiz. Burada bir sıkıntımız var. Her gelen başkan maalesef geçmişi silmeye çalışmış. Biz öyle yapmayacağız, herkesle barışığız, geçmişle uğraşmayıp geleceğe bakacağız. Bizim hedefimiz gelecek. Geçmişle ilgili olan değerlendirmeyi genel kurulumuz ve camiamız yapmış durumda. Bizim bunlarla işimiz yok, biz gelecekte neler yapabileceğimizi düşüneceğiz.
Burada yarışan ve podyum yapan Hamdi Başkan’dan yaş grubu altın madalyası da beklemeli miyiz, ne dersiniz?
Üçüncülük aldı zaten ama birincilik de olabilir. Çalışıyor başkan. Ben umut görüyorum. Yüzme dersi aldığını da biliyorum, ileride triatlonda da göreceğiz inşallah.
Keyifli röportaj için çok teşekkür ederiz. Marmaris’e değerli bir organizasyon kattınız, umarız ki uzun yıllar devam eder.
Çok teşekkür ederim, sağ olun. Ben Marmaris yerel yönetimine, kaymakamımıza ve Muğla İl Müdürü Ömer Bey’e çok teşekkür ediyorum. İnşallah burada seneye daha güzel bir organizasyonla birlikte olacağız.
(Kaynak: Tribün Dergi / Röportaj: Fırat Selçuk)