Aile, tüm toplumlardaki en küçük sosyal kurumdur. Şehirleşmiş sanayi toplumlarında genellikle anne, baba ve çocuklardan oluşan çekirdek aile tipi yaygınken yaşamın tarım ekonomisine dayandığı kırsal bölgelerde büyük anne, dede, çocuk ve torunların bir arada yaşadığı geniş aile tipi çoğunluktadır.
Aile evrensel bir sosyal kurumdur. Bir toplumun özelliği, aile ilişkilerine göre belirir. Aile, tüm toplumda bütün diğer kurumların işleyebilmeleri için, katkısına muhtaç oldukları müessesedir. Aile aynı zamanda bireysel psikolojik insan ihtiyaçlarını da karşılamaktadır. (1, 214) Aile, bireye kişiliği kazandırmak ve toplumun kültürünü özümsetmekten başka psikolojik açıdan güvence temelini de oluşturur. Kişiye dış dünyaya uyum sağlayabilmede gereken gücü kazandıran aile üyelerinden gördüğü destektir. (4, 156) Çocuk doğumdan itibaren okul dönemine kadar öncelikle aile üyeleriyle ilişki içerisindedir. Her şeyi onları taklit ederek öğrenir. Konuşma şekli, yemek yeme alışkanlığı, uyku düzeni, okuma isteğinden, müzik, sinema ve spora ilgi duymaya kadar tüm ihtiyaç ve ilgileri aile içerisinde taklit yoluyla şekillenir. Bu nedenle anne ve babasını kitap okurken gören çocuk kitap okumaya yatkın olacak, dişlerini fırçaladığını gördüğünde diş fırçalama alışkanlığını kazanacak, spor yaptığını gördüğünde de aktif olarak spora katılacaktır.
Çocuk yetiştirirken de günümüz anne babaların kaygı düzeyleri yüksektir. Genelde beklenti çıtasını yüksek tutan bu ebeveynler çocuklarının sosyalleşmelerini maalesef farkında olmadan geri planda tutabiliyor. Çocuğunuz adına onun yapacağı sporu belirleme, çocuğunuz adına onun arkadaşları ile yapacağı hafta sonu planını belirleme, çocuğunuz adına onun kıyafetini belirleme en basit olarak yapılan yanlışlardan bazıları. Oysaki çocuğunuza karar alma ve bu kararı uygulama şansı verirseniz, yapacağı hataları sahiplenmesine ya da başarıdan keyif almasına veya sosyal çevresinin geri bildirimlerini kişiliğine katmasında faydalı olacaktır. Çocukların sosyalleşmelerindeki en önemli araç spordur.
Toplumsallaşmanın sonunda çocuğunuzun en temel kazanımı kişiliği olacaktır. Takım oyunu, birlikte mücadele, bazen kaybederken kazanılacak kazançlar, zafer duygusu, beraberlik duygusu, çocuklarda kendine güveni sağlayacak olan bir anahtardır ve bu duyguların temeli çocuklukta atılıyor. Futbol, basketbol, voleybol, su topu gibi takım oyunlarının yanında, tenis, satranç, masa tenisi, atletizm, triatlon gibi bireysel sporlar da çocuklarda liderlik, yönetme becerisi, seri analitik düşünceyi vb. birçok yetiyi beraberinde geliştirir.
Aile, içinde insan türünün belli bir şekilde üretildiği, sosyalleşme sürecinin ilk ortaya çıktığı, karşılıklı ilişkilerin belirli kurallara bağlandığı, toplumdaki kültürel zenginliklerin kuşaktan kuşağa aktarıldığı, biyolojik, psikolojik, ekonomik, toplumsal, hukuksal vb. yönleri bulunan, temel bir sosyal birimdir. Toplumun temel kurumlarından olan aile, aynı zamanda, sosyal ve tarihsel bir olgudur ve her kurum gibi aile de belli bir sosyal bütünün parçasıdır. Bir bütün olarak toplum düzeni tarih içerisinde nasıl değişmeler geçirmişse, aile kurumu da toplum düzenine bağlı olarak değişmeler geçirmiştir. (3, 8) Günümüzde aileler eskiye göre spora daha olumlu yaklaşmakta ve çocuklarını spora yönlendirmektedir. Halen spor aktivitelerinin çocuğunun derslerdeki başarısını engellediğini düşünen aileler bulunmakla birlikte çok sayıda aile de belli bir ücret ödemeyi göze alarak çocuklarını sporla ilgili kurslara kayıt ettirmektedir.
Sosyalleşemeyen çocuğun kişiliği zayıf kalır. Sosyalleşemeyen çocuk kendini ifade etmekte zorlanır, yanlış arkadaşlıklar ve ilişkiler kurmaya meyilli olur, başkaları tarafından yönetilmeye müsait bir yapıda olur, başarı genelde ondan uzak yerlerde gezer. Günümüzde anne ve babalar çocuklarının sosyalleşmediklerini, çünkü i internet ve bilgisayar başında çocuklarının çok fazla zaman harcadıklarını görülmektedir.
Aile sosyal dünyayı ve spor dünyasını görmeyi sağlayan ilk birimdir. Ailenin sosyalizasyon üzerindeki ilk ve güçlü etkisi, çocuğun spora katılıp katılmayacağını ve katılıyorsa nasıl spor yapacağını belirler. Bebek aile iletişimlerinin ilk dönemleri doğal olarak oyunsal tarzdadır. Bir çocuk, oyun deneyimlerini ve formal oyunu ilk olarak aile içinde görür. (4, 198) Aileler tarafından spora pozitif değer biçme, nesiller arasında spora ilgiyi arttırır. Bundan başka, aileler de spora katılıyor ya da geçmişte sporla ilgilenmişlerse, yine aileler spor yapmaya devam ediyor ya da düzenli olarak televizyondan spor programlarını seyrediyorlarsa, aileler çocuklarının sporda başarılı olmalarını ümit ediyorlarsa ya da amaçlıyorlarsa, aileler spora aktif katılım için çocuklarını cesaretlendiriyorlarsa ve spor aile içinde genel bir konuysa, çocuklar sporla daha fazla ilgilenebilir ve katılımda bulunabilir. (5, 40) Ailelerin sporla ilgili olması çocuğun spora katılımında, hatta sporun toplumun çoğunluğunca yapılmasında olumlu bir etkendir. Ancak ailelerin bu ilgisi bilinçsiz ise çocuğu kapasitesinin üzerinde zorlamaya yol açıyorsa ya da mutlaka başarıya koşullanmışsa yarar yerine zarar getirecektir. Ailelerin çocuklarından fiziksel ve sosyal gelişimlerine uygun olmayan performans beklentileri, çocuğun kendine olan güvenini sarsacaktır. Oysa spor çocuğun sosyal, fiziksel gelişimine katkıda bulunarak kendine güven kazanmasını sağlamak amacıyla önerilmektedir. Küçük yaşlarda müsabaka sporlarından uzak durulması gerekir.
Sporda sosyalizasyon süreci aileden çocuğa aktarım şeklinde olmasına rağmen, çocukluk sonrası ve adolesan döneminde iki taraflı sosyalizasyon başlayabilir. Örneğin, arkadaş grupları içinde etkilenen çocuk, sporun içinde yer almaya başlar, kendi kendine asla spora katılmayan ailelerini spora sosyalize edebilir. Çocuklarını ilgilendirdiği için aileler, spora katılmaya başlayabilir veya seyirci olabilir. Hatta antrenör, yönetici vb. ikinci bir rol üstlenebilir. (5, 40) Çocuğun spor faaliyetleri içindeyken ailesini yanında görmesi, aile ile paylaşılan konuların çoğalması aile bağlarını da güçlendirecektir. Bu durumlarda ailelerin yapması gereken, çocuğa destek olması, eleştirmemesi, asıl olarak böyle olumlu bir aktivite içinde yer almasını takdir etmesidir. Aileler de sporu okullar gibi bir eğitim aracı olarak kullanabilir.
Bir çocuğun sosyalleşmesini sağlayan araçlar, ailesi, komşuları, oyun arkadaşları, okul arkadaşları, öğretmenleri ve kitle iletişim araçlarıdır. Sosyalizasyon toplum açısından bir kontrol süreci ve gurup yaşamında düzenlilik sağlama yoludur Bu anlamda toplumsallaşma yaşam boyu süren bir süreçtir.
Hazırlayan: Dr. Nevzat Mutlutürk
KAYNAKLAR
1- Dönmezer, S. , Sosyoloji, Savaş Yayınları, ANKARA, 1984
2- Greendarfer, S. L., Gender Differences in Play and Sport, A Cultural Interpretation, Ed: J. W. Loy, The Paradoxes of Play Campaign, Illinois 1982.
3- Kızılçelik S. Erjem Y., Açıklamalı Sosyoloji Sözlüğü, Saray Kitabevi, İZMİR, 1996
4- Küntay, E. , Çocuk ve Gençlerde Davranış Bozukluğunu Düzeltici Önlem Olarak Spor, Ed; Erdemli A. , Spor Ahlakı ve Spor Felsefesine Yeni Yaklaşımlar, Meya Matbaacılık, İSTANBUL, 1991
5- McPherson, B. D., Curtis, J. E. , Loy J. W. , The Social Significance of Sport, Human Kinetics Publisher, Champaign, 1986